7 Aralık 2011 Çarşamba

Uzak Sevmeler

Çok uzak değiliz aslında
Mesafeler uzaklık belirtisi sayılmaz
Biliyorsun
Eskiler gönüller bir oldu mu?
Mesafeler unutulur derlerdi
Doğrudur.
Ben alıştım sana, hem de çok fazla
Öyle bir alışkanlık ki bu
Her sabah uyandığımda,
Sokaklara çıktığımda,
İşe geldiğimde
Ve her ne yaparsam yapayım
Aklımdasın.
İnsan kavuşamayınca ya da umudu olmadığında
Daha süslü cümleler kuruyormuş
Öğrendim...
Kelimeleri süslemeye gerek yok Sevgilim,
Zira kelimeler
Sana tutulduğumdan beri
Biçare bir vaziyetteler
Durup durup sana ,
Seni seviyorum demelerim bundandır.
Arabesk cümleler kuramıyorum eskisi gibi...


4 Nisan 2011 Pazartesi

Hazine

çok özledim ben,
o yüzden susuyorum sana
ama gene de sana sonu,
sana aşığım, seni seviyorum
gibi kelimeleri kullanmadan
cümle kuramıyorum
zira susuzluğum bir tek sanadır sana
kelimeler,ismini duyunca
aklımda bir fırtına koparıyorlar ...
bir yarış başlıyor,
bir yarışma
en güzelleri birer adım öne çıkıyor
ve sıralanıyorlar adının önüne arkasına
sen olmayınca ya da
beynimi senden muaf tutunca ...
ellerim ayaklarım tutmaz oluyor...
ve kelimeler kayboluyorlar
isminle beraber, durağanlaşıyorum
ve derin bir sessizliğe iniyorum
başım önümde
gelsen;
yavaşça uzatsan elini
işaret parmağını yan çevirip ,
usulca çenemden tutup
kaldırsan başımı
ve gözlerin gözlerimde
senin fotoğrafını çekse
özledim desen...
gel desen...
nereye olduğu belirtecini kullanmadan
hiçbir şey umurumda olmaz...
düşünmem, tutar elinden
arkama bakmadan gelirim...
zira sen benim hayatımın en kıymetli hazinesisin.

30 Mart 2011 Çarşamba

Rüyamda Bir Melek Gördüm...

rüyamda bir melek gördüm..

kadın silüetinde

bana doğru koştu sarıldı

hadi dedi şimdi gitme vaktidir



bi baktım tek giden ben değilim..

peşinde bir sürü insan..

ne oluyor diye sordum..

acımadan saldırıyorlar dedi



nereye gidiyorsunuz dedim

sınıra doğru kaçıyoruz dedi.

sımsıkı sarıldı, özledim dedi

hadi sende benimle gel



direndim ama gitmemeye değil

onunla kalmaya, ama kabul etmedi

bensiz gidemezler dedi

ama istersen sen kalabilirsin dedi



silahıma davrandım.. yanıma alayım dedim

artık sana kimse zarar veremez dedi

neden ? dedim

ölüler ölmez dedi...



sustum.. gözlerimi açtım...

bir de baktım melek gitmiş, meleğim

bir camdan bakıyordum



dışarıda kimin askeri olduğunu

neden geldiklerini anlamadığım

askerler vardı...

biri başını çevirdi, gözleri

gözlerime dikildi, korktum.

kapadım gözleirmi, perdeyi.



dışardan umarsız bir müzik

inlemeler ve silah sesleri duydum.

sonra arkamı döndüm

evimdeyiz meleğim karşımda

burası benim evim, cennetim

dışarısı da kimsesizlerin evi

cehennem...

Kabul ET...

Sanıyor musun ki unutuyorum seni? Sen unut dedikçe daha çok kazınıyor avuçlarıma adın.. ve her elimi yüzüme sürüşümde sana sarılmış addediyorum kendimi.. parmak izime kazıdım adımı, imza atmıyorum artık her yere parmak basıyorum ki adını herkes bilsin diye.. yokluğun göğsümde derin bir boşluk yaratıyor. ne yapsam dolmuyor, denedim olmuyor işte...



sessiz bir geceye selam çakıp çıkmaz bir sokaktan caddelere atıyorum adımlarımı. sonunda sen olmadığını bile bile adımlar atıyorum, sen diye diye.. ve sen benden uzaklaşmak için çıkmaz bir sokağa atıyorsun kendini, yolu izi nerde olduğu bilinmeyen.



pervasızca saçmalıyorum mütemadi bir hayranlıkla.. ve aklım sadece sana düzgün cümleler betimliyor. kelimeler arka arkaya sadece senin adının peşinden sıralanıyor. güngörmemiş betimlemeler ve güzelliğinin tanımı sıralanıyor peşi sıra. dudaklarım sadece sana konuşuyor, seni seviyorum diye...



senin olmadığın sabahları, akşam sayıyorum ve tersine yaşıyorum herşeyi.. nefesi alıp vermek yerine nefes verip alıyorum, uyum sağlasın diye.



ve sen ey yabancı... kalbimin en yakını, gözlerimin aşınası ve tembelliğimin sebebi. kabul et sen yoksan varolamam...!!!