2 Ekim 2012 Salı
zil sesi melodisi
Kalabalıktan kaçıp kendime yerleştiğim bir zamanda kapım çalsa.
Kimseyi beklemek bi yana hatta bunu umut bile etmeyen ben,
Umarsızca kapıyı çalanın sen olduğunu bilsem ya hissetsem.
Ellerim ve ayaklarım titrese heyecandan ve uzun zamandır süren bir hasret
Bir kapı gıcırtısıyla son bulsa. ne dersin?
Güzel olmaz mı?
Açsam kapıyı, heyecanım derin bir iç geçirmeyle beraber
bütün vücudumu saran ikiye katlanmış bir üzüntüyle dolsa.
Karanlık merdiven boşluğuna bakıp,
kulaklarım merdivenlerden gelen yankılarda arasa seni
ve ben kapı sesini telefonuna zil sesi yapmış
bir gerizekalıya dönüşebilsem o anda.
Geri dönüp o kendimi mahvettiğim,
hapsettiğim evimdeki kargaşa da kulaklarımı
zil sesine kabartıp dakikalarca arasam telefonumu
ve bulduğumda artık sen kapatmış olsan.
Ve en son araman, beni o gün yirminci arayışın olsa.
Efkardan nasıl sarhoş olacağımı şaşırıp
büyük rakıyı tepeleyip içtiğim o gece
sadece son çalışı duymuş olsam bölük pörçük.
Arama kaydını geçtikten sonra
bir de mesaj simgesi olsa ekranda.
O mesajı atanda sen olsan keşke.
Mesajı açıp, kelimelerin en yumuşak tonlarıyla bana
"Evini ya bulamadım ya da adresi yanlış vermişsin,
zira verdiğin adresteki kapı zilini
çok kere çalmama rağmen açan olmadı.
Seni aradım evde misin diye soracaktım,
son çare mesaj attım cevap vermeyince de eve döndüm." desen.
Ve ben her zamanki alelade tavrımı sergileyip
gecenin bir yarısı düşüp sokaklara
adımlarına basarak kokunu takip edip seni bulsam
Ya da sen çıkıp bir köşeden
Nerde kaldın tatlım desen
Öyle işte..
"Beni unutma, beni unutmak bizi unutmaktır."28 Eylül 2012. saat: 01:05
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)