30 Nisan 2013 Salı

Herşey anlaşmış


Her şey, herkes anlaşmış
Bırak peşini yeter artık
Ondan sana hayır gelmez
Var kendine başka birini bul
Diye saçma cümleler kuruyorlar.
Her seni seviyorum dediğimde
"Hayır"lara tıkasam da kulaklarımı
Gerçek kahve fallarına bile yazılmış
Umarsızca çınlatıyor kulaklarımı
Görünen o ki modern zamanlara
Bir efsane aşk hikayesi bırakacağım
Kim okur kim yazar bilemem
Ama bende bu aşkı yaşamaktan başka
Hiçbir şey yapacak takat yok.
Biri el atsın da istemiyorum ki zaten
Sana olan duygularımı anlatacak
Doğru kelimeleri ben bile bulamazken
Başkaları nerden bulsun da yol etsin sana
Aşkımın fermanını, elçiye zeval olmaz fetvasıyla.
Bazen öyle çok susuyorsun ki sevdiğim
Gürültüsü kulaklarımı sağır ediyor.
Keşke demediğim hayatımda
Belkilerine, bir gün bir belkin olmak için
Keşke daha çok sevebilsem seni.
Bu hayatı bahşeden yaradana olan borcumu
Senn aşkından ölmeden ödemek istemiyorum.

Belki bir gün keşke dememen dileğiyle.

Günaydın dedi!


 Günaydın dedi açılan gözleri
Bugün kalkmasak biraz daha uyusak ya
İş, güç bizi bekler dedim
Boşver dedi
Bir günle hiçbirşey kaybetmeyiz
Yıllardır hiçbirşey kazanamadığımız gibi...
Sarıldık, ve kaybetmeye devam ettik
Zira bilirdik ki 
Kaybetmek en iyi öğretmendi
Ondan daha iyi ders veren yoktu
O kadar iyi öğretirdi ki
Sınav bile yapmazdı...

Gel dedi!


 O gözlerini kapatıp
Sessizce beni bekler gibi
Duruşun yok mu?

Gözlerinde saklı
İçini yakmış
Gizli bir hüzün var

Ne demiştin
Ya da ne anlamıştım
"Karışığım" değil mi?


Gel dedi gölgeler
Hoş gittim..
Kendimden gittiğimi bilmeden
Kendime gittiğimi bilmeden
Gittim.
Cok gittim
Cok geldim
Ayni yerdeyim...


Gör dedi dünya


 Gör dedi dünya 
Gözlerimi açtı
Güzel hayalleri
Rüyalarıma saçtı
Birini sevdik
Yüreğimiz taştı
Şimdi anımsamıyorum
O zaman yaşımız kaçtı...

Uzaktı yollar


 Uzak kaldı yollar
Sahilere vurdu yüreğim
Karaya vurmuş cansız
Nefessiz kalan balıklar gibi

Komşu oldum kumsallara
Yosunlar kapladı yüreğimi
Sabahları esen ılık rüzgar
Akşamları ısınan yüreğim

Başka bir şey görmedim burda
Hep önümdeki manzaraydı
Manzara saydığım güzellik
Arkama dönmek gelmedi aklıma

Yakınlardan geçen gemilere
Terbiyesiz hareketler yaptım
Bazen el salladım, bazen kol
Fonda gülüşmeler vardı
Nerden geldiğini anlamadığım

Bir gün mavi gözümü yordu 
Başımı yukarı çevirdim, baktım
Gökyüzü daha maviydi
Gecelerden kurtulduğunda

Eninde sonunda bıkacaktım 
Her şeyden olduğu gibi bundan da
Bir gün yeter dedim!
Tövbemi bozdum...

Geriye baktım, 
Arkamda bıraktıklarımı gördüm
Arkamda bıraktıklarımı 
Ne kadar çok sevmiş olduğumu

Ne kadar çok üzüldüğümü anımsadım 
Bir anlıktı, 
Sonra tekrar denize dönüp yüzümü
Koşar adım denize atladım

Yüzmedim, bilmem zaten
Çırpınmadım, yavaş yavaş 
Tadını çıkararak batmak istedim
Öyle de oldu.

Gelin bir de burdan bakın manzaraya..
Asıl mavi denizin içinde...

Ay benim!


 Ay benim karanlık gecem
İsmin dudaklarımda hecem
Dönmüyor dünyam
Geçmiyor zaman
Her gözyaşında 
Hatırlatır seni
Bilinmez bilmecem

Gözlerimi açtım
Güneş gibi doğdun
Benim hayal ülkemin 
Prensesi oldun
Hikayeyi ben yazmadım
Ama kahraman benim
Bu sefer iyi anladım
Hep en çok seven benim

Biraz geç inmişti 
Gönül durağımda
Ben beklerdim belki
Bir ömür gururla
Bir küçük mutluluk
Kondurdu yüzüme
Kızarıp bozardım
Yüzündeki nurla...

Nazlıdır sevdiğim
Hep sabrımı sınar
Geçmişti ömrümden 
En güzelim yıllar

Karışığım


 O gözlerini kapatıp
Sessizce beni bekler gibi
Duruşun yok mu?

Gözlerinde saklı
İçini yakmış
Gizli bir hüzün var

Ne demiştin
Ya da ne anlamıştım
"Karışığım" değil mi?

O nasıl bakış


Sonsuz bir manzaraya bakıyor gibiydi
Ufuk çizgisinde kaybolur gibi oldu
Bir poyraz vurdu sağ taraftan yüzüne
Usulca çevirdi başını soluna
Saçları güneş kadar sarıydı
Yüzü çöl kadar pürüzsüz
Denizden iki damla fırladı
Bu anı süslemek için
Ufacık bir gülümseme belirdi
Yavaş yavaş yayıldı yüzüne
Abartısızdı, berraktı, tertemizdi
Tam zamanıydı
Deklanşöre dokundu ellerim
Göz kapaklarım açılıp kapandı
Sonsuza kadarın ilk karesiydi...

Hepimiz aynıyız aslında


Ayrılıklar hüzünleri boğar
Ne sen ne ben farklıyız
Herkes aslında farketmese de
Aynı hayatı yaşıyor.

Üzülmek, üzmek hobimiz
Artık eğlence haline getirmişiz
Öyle huzurlu ki yalnızlıklar
Mutluluktan ağlıyoruz 
Yalancı yalanlarımıza

Yalnız.... olmaz. belli....
Sensiz.. Yanmaz... Bu ateş..

Bir güzel


 Bir güzel var
Tarif edilemez..
Kelimlerin kifayetsiz kaldigi
Bir guzel var
Derdi tasasi icime ha dustu
Ha dusecek
Bir guzel var
Oyle guzel ki 
Aklimi durduruyor
Beynimi sorguluyor...

Gördüm


"Gördüm neyleyim.. 
ve öğrendim ki kimse 
bakmıyormuş gülcemaline hayranlıkla... 
Talibim gönül tahtına 
görelim neyler mevla, 
bakalım ne yazılmış bahtıma.."

Oyun


"Açıldı perdeler başladı oyun
Beni de senaryonun içine koyun
Dökülüp dillerden taşıp salona
Alkışlarla, koşa koşa, ona gideyim...."

Zor dedi, deli misin?


Zor dedi, deli misin?
O kız hiç sana bakar mı?
Zaten canı yanmış
Memleketi neydi sivas mı?

Görmezden gelemiyorsun farkında
Uzak durmak en iyisi dedi içinden
Bilahare zorunda olmadıkça
Hiç ödün vermiyor ki kendinden

Hiç şansın yok dedi, biliyordum
Öyle güzel ki bize sıra gelmez
Beklesek bir ömür onun yolunu
Gül bahçesi olsa dikenini vermez  
 
Kahrına boğulmuş nefessiz halde
Ne yaptığının farkında bile değil
Öyle derinden küsmüş ki kalbe
Kabul etmez istersen önünde eğil

Sen yine de vazgeçme elini uzat
Sevmek zordur büyük hakikat
Toprak gibi yüzünde belirmiş şefkat
Çağırıyor gönlümü koşuyorum neyleyim...

Gözlerinde tuz gölü yağmurla dolmuş
Ellerini başının iki yanına koymuş
Düşünceli gibi bir hali vardı, 
Sordum, gül bahçesinin gülleri solmuş.

Gürmemiş kimseyi hiç onun gözü
Aşkım diyenin ilaçtır sözü
Uzat ellerini tutayım dedim
Gülsün bir kerecik o güzel yüzü

Her rengi taşır gökkuşağıdır
Aradığım gönlümün padişahıdır
Dermanı dertlerin şahıdır
Gönülden gönüle sefer eylerim

Dillerim lal olmuş konuşamıyor
Eller uzakta kalmış kavuşamıyor
Korkusundan bana yanaşamıyor
Gel dedim, ey güzel saray senindir

Açıldı perdeler başladı oyun
Beni de senaryonun içine koyun
Dökülsün dillerden taşsın salona
Alkışlarla koşa koşa ona gideyim

                                                                              18.02.2013
                                             

Ahh çektikçe


Ahh çektikçe ömrümden ömür gidiyor
Yara hasret kalmak zormuş, öğrendik
Bir dakka yüzün görsem bana yetiyor
Onsuz yaşamak imkansızmış, öğrendik.


Gönlüm dalmış karanlık kuyulara
Alışmıştı böyle acı dolu sonlara
Sapmaz mı hiç doğru yollara
Yolun sonu uçurummuş, öğrendik...

Bir ümitle sarılmıştım ben sana
"Gelme" dedin, tutulma sen bana
Söz verdim, ahtım var yar sana
Sözü tutmak zor işmiş, öğrendik...

Gönlüm kapılırdı bir hayale
Döner idim etrafında pervane
Cayır cayır yanmak için bahane
Bulmaya gerek yokmuş, öğrendik.


Aklımın kaybettim senin yolunda
Kalbim doldurdum senin nurunla
Belki bir gün umutsuz bir anda
kapım çalar, gelirmişsin, öğrendik.


                                                   11 Ocak 2013 Cuma, 09:19:14