24 Mayıs 2013 Cuma

" Dönersin"


Dönersin gecenin siyahında bilinmedik bir yolun köşesinden hayatın içine, belki de en derinlerinde bir yere, ayağında altı delik, bastığın yerdeki suların hepsini içine alan parmakların için üstü kapalı havuz edası veren pabuçların.
Zatüre olma ihtimali seni bağlamaz, Seni bağlayan bu şehrin sınırlarıdır, gecelerin gündüzlerin sınırları... Köşeden döndüğünde adımı bastığın sularında ıslandığın bu şehrin sınırları…
Ana caddelerinde rüzgarın havaya savurduğu parfümlerin o güzelim nahoş kokuları sokak aralarında bir çöp kutusunun kenarına sızmış, bir elinde şarabı, bir elinde sigarasıyla yarı ayık, yarı sarhoş olan senin burnundan ciğerlerine dolar yavaş yavaş. Sonra bir yerlerden tanıdığını anlarsın bu kokuyu daha bir derin çekersin gelmez, bir esintinin son perdesidir aldığın koku. Belki kokunun sahibi ana caddede bir taksiye binmiş evine yol alırken, sen onun, o olma ihtimaliyle sarılırsın şaraba ve sigaraya. Gece uzundur, öldürür insanı. Uyusan, sabah olur, sana göre değildir sabah. Kaçacak, sığınacak yerin yoktur, sığındığın çöp tenekesinden başka.
Teşhirin kralı, yüz buruşturmaların, acımasız ve acıyan bakışların merkezi olursun. Uyumasan! Üstünde, sana ve haline acıyan bir mağaza sahibinin verdiği daha neredeyse gıcır gıcır denebilecek kıyafetlerin, sabaha çıkamama endişesi sarar.
Çıplak olmak, çıplak kalmak değildir korkun. Aksine sana göre zaten insanlar çıplaktır. Giysiler bedenleri örter, sana göre ruhlar çıplaktır. Ruhunu atıp sokağa dolaşan sen ise özgürsündür. Herkes gibi düzene uymamış ruhunu ve bedenini bu metropol de şeytana satmaktan kaçmışsındır.
Nedendir bilinmez şeytan o gün bugündür bulaşmamıştır. Ne hırsızlık yap telkinleri olmuştur sana, ne de bu gidişle olacağını düşünmektesindir.
Belki de bunu sağlayan şey, senin şeytanın ta kendisi olmandır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder